gördüğünüz tüm kötü insanlar benim. tüm iyi insanlar da benim. hepsini içimde taşıyorum. hepsini içimde yaşıyorum. haklısınız yaşanılan acıların hepsini bilemem. yaşamadığım için özümseyemem. ama bahsedilirse anlayabilirim bir miktar belki. doğrudur ki kimse başkasının acılarını anlayamaz tam olarak aslında. düşünürüm geçenleri. sonra geçmişi uzadıkça dalga geçebilmeyi öğrenirim ve onların tamamlığını indirgemiş olurum. ciddiyetinden uzaklaşırım artık taşıdıklarımın. başkası yaşamış da hissediyormuş gibi gelir bana bu durum. bu yüzden başkasının dile getirdiği acısı bana anladığımı hissettirir. ama kendi anlattıklarımın karşıya geçme oranını yahut geçse bile benimseme oranının düşüklüğü gözümdeyken aynısının başkası için de olduğunu düşünürüm. bu kadardır empati denilen. niceliği bu düşünceme kadar. ya da diğerlerinin bu düşüncesine.
-ölüm piyano verdi-
30.03.19
30 Mart 2019 Cumartesi
27 Mart 2019 Çarşamba
konuş
üzülme diyorlar
üzülme
sen de uyguluyorsun hep
çünkü sana gelen tüm öneriler önemli
sevmezsin es geçmeyi
bu işte
sonra üzülmesem diyorsun
yoğunluk yıpratmaya başladı
üzülme
ilişkilerin takılıp düşüyor
üzülme
yaşadığın yer daralmış sana
üzülme
sorumlulukların aksamış
üzülme
eskiler hatırlanma haddinde bulunmuş
üzülme be
üzülme sen
dayan hep böyle
hakkın yok çünkü ona
o kadarına
bilirsin insanlara hep güler yüzünü göstermelisin
bunu ister onlar
bir kere olsun sadece aksi olamaz.
bırakın kederimde kaybolayım
siz bırakın
ben başkasını beklerim çünkü
ve beklerim hiç çıkmaz benim
çünkü çoktur
niceliği değil niteliği.
fazladır bana o bekler.
çünküsü o bekler başkaya işler
bana gelmez efendiler.
ve ben de kendimle ufak konuşmalar yapıp sızılanayım bırakın.
ama
iyi ki varsınız.
27.3.19
üzülme
sen de uyguluyorsun hep
çünkü sana gelen tüm öneriler önemli
sevmezsin es geçmeyi
bu işte
sonra üzülmesem diyorsun
yoğunluk yıpratmaya başladı
üzülme
ilişkilerin takılıp düşüyor
üzülme
yaşadığın yer daralmış sana
üzülme
sorumlulukların aksamış
üzülme
eskiler hatırlanma haddinde bulunmuş
üzülme be
üzülme sen
dayan hep böyle
hakkın yok çünkü ona
o kadarına
bilirsin insanlara hep güler yüzünü göstermelisin
bunu ister onlar
bir kere olsun sadece aksi olamaz.
bırakın kederimde kaybolayım
siz bırakın
ben başkasını beklerim çünkü
ve beklerim hiç çıkmaz benim
çünkü çoktur
niceliği değil niteliği.
fazladır bana o bekler.
çünküsü o bekler başkaya işler
bana gelmez efendiler.
ve ben de kendimle ufak konuşmalar yapıp sızılanayım bırakın.
ama
iyi ki varsınız.
27.3.19
17 Mart 2019 Pazar
ben efsaneyim
analiz zamanımdır
şimdi tam
paylaşılması reva olan düşünleri dökmem zamanı.
girizgahın önemi ikinci ve asıl bölüm yetişemez. fakat artık geçmeli.
öyle ki bu yazının niteliğini tamamında pekiştirmeyip tek cümlesine odaklamak idealim değil. zihnimde terimler kafes dövüşü yaparken düşü aktarma eyleminde bulunmak da idealimi örselemekte. ancak analizimi aktararak gerçekliğime odaklanmam mümkün olacaktır. ve kelimelerle cebelleşmek zihnimi üzüyor. küçük benler bir olmuş aktar da kurtul diye tezahürat yaparken bir yandan dengeleri ayarlayamamak adına varımla yoğumla çabalıyorum. yani devam ediyorum aktaramamaya. ve bu yazı bittiğinde hedefe ulaşmış bir kaplumbağanın mutluluk dengesinde zihnimdeki küçük benleri görevlerine geri gönderebilirim. ancak o zaman işte güzele yaklaşmış olurum bir adım daha. düşündüğümü yaparak. yapmış olarak. şimdiye kadar hep aklımda kalacağına yaptım demeyi tercihledim. olamadının olumsuzluğunu üzerime almaktan çekinerek. olmadı dedim o zamanlarda. ben yaptım ama olmadı dedim. aklımdaydı gerçekleştirdim dedim. elimden gelen elimde kalmadı dedim. hep ama. ipleri elimde bulduğum ilk zamandan beri. fakat şimdi. diyorum ki elimden gelir. kalmasını istemezsem. ama artık o iplerle uğraşmak düğüm olasılığı yüzünden geri püskürtmekte beni. şimdi işte diyorum bir şeyler yapmadan pişman olayım. kendi ellerimle düğüm yapmayayım bileklerime. illa düğüm olacaksa benim yüzümden olmasın en azından. bu da bir şeylerle uğraşmaya girişme korkusunun avuntusu. ve bu sefer geride kalan olsam. hiç koşmasam sınırları bulma merakıma yenilip. zaten 'sonsuz bir at hiç koşmuyorken de attır'. ve mıknatıssız pusulam yardımıyla düzlüğe çıkarım yine elbette. bu sefer cesur olmayan kalarak. aynı zamanda bunun tedbirliğini yanımda tutarak.
a
a
8 Mart 2019 Cuma
Artık
yürüyorum
bir yolum var
benim bir yolum var
benim bir yolum
benim mi yolum var
reddederken varlığını. istemezken. bağlanmayı. bağlı kalmayı. bunların hepsi olagelirken o yolda yürümek. farkındalıksız bulunmak. uydurmak. kelime uydurmak o anına yaraşacak olasıda. an. ve ayırtkın vurgulara dikkat çekmek ana konunun yanındaki yoldan. ana yola geçememek bir türlü ve geçmeye yeltenmeyerek uzatmak.
ilerde bir geçit var
yoluma ulaştıran beni.
ben demiştim yürüyorum
bak severim belli ki adımlamayı.
bu yol nasıl
bu yol ayrık
aykırı diğerlerine
aykırı kendine
aykırı asfalt adabına
aykırı bir yol bu
yol işlerinde böyle bir yol yok
ben bulmuşum
yol olduğunu kabul edecek olursak eğer
çünkü dedik ya bu denli uyumsuzken olasılığına
aslında belki de yoktur
sana bir sır veriyorum bak
ben de olmadığını sanarım bu yolun.
çünkü o eski yollardan çıkalı çok oldu
yolsuzumdur sanarım bu sebep.
bağlılık
yorucu sadece. ve kısaca. hem sebep hem süreç hem sonuç yoruculuk bağlılık adına. bunu istemem artık ki. biliyoruz ki bağ işleri. merkeziyetçilik uzak durulan yolumuzda. yoldan bahsolundu. aslında ona çizgi desek hem var hem yok olur. ortayı bulmuş oluruz. ve fakat bakıyorum şimdi. o zaman şair ne için seslenirdi. eksik kalırdı. yola gelmeyi bir kenara bırakmalı artık.
demem o ki
bu olmayan yolu bir kenara çekmeye uğraşmamalı. oldurmak kulun yetebileceği bir şey değil belli. anlama ve inanma kısmı insana bırakılan bu varı cümlesi için biraz fire verdim. bu fireler yola inancı da kaybetmiş. varı cümlelerinin gereklilik yahut hikaye geçmiş zamanda bulunması da bir sır sayılabilirdi.
e'si şöyle
yolları bir yerlere dahil etmek çekelemek beni aşan durumlar
ve ben yolumda savrulmaya devam ederken ve de bir yandan yolun varlığını tescillerken zihne. başka yolları da dahil etme derdini de edinmeden. aynı zamanda dahil etmeme çabasında bulunurken ve bağlılık yoruculuğundan bir lokmaya sahipken zaten. aslında bu durumda idealim beraber koşmak olması. yahut koşmaya hevesi bulabilmek. bir yanlışın olduğunu hissettirmez. çünküsü ise şairin seslenişini sahiplenmektir belki de sadece
'bu benim yolum susmayan
susamayan denizlerin yolcusuyum artık
artık yolcuyum'
az
bir yolum var
benim bir yolum var
benim bir yolum
benim mi yolum var
reddederken varlığını. istemezken. bağlanmayı. bağlı kalmayı. bunların hepsi olagelirken o yolda yürümek. farkındalıksız bulunmak. uydurmak. kelime uydurmak o anına yaraşacak olasıda. an. ve ayırtkın vurgulara dikkat çekmek ana konunun yanındaki yoldan. ana yola geçememek bir türlü ve geçmeye yeltenmeyerek uzatmak.
ilerde bir geçit var
yoluma ulaştıran beni.
ben demiştim yürüyorum
bak severim belli ki adımlamayı.
bu yol nasıl
bu yol ayrık
aykırı diğerlerine
aykırı kendine
aykırı asfalt adabına
aykırı bir yol bu
yol işlerinde böyle bir yol yok
ben bulmuşum
yol olduğunu kabul edecek olursak eğer
çünkü dedik ya bu denli uyumsuzken olasılığına
aslında belki de yoktur
sana bir sır veriyorum bak
ben de olmadığını sanarım bu yolun.
çünkü o eski yollardan çıkalı çok oldu
yolsuzumdur sanarım bu sebep.
bağlılık
yorucu sadece. ve kısaca. hem sebep hem süreç hem sonuç yoruculuk bağlılık adına. bunu istemem artık ki. biliyoruz ki bağ işleri. merkeziyetçilik uzak durulan yolumuzda. yoldan bahsolundu. aslında ona çizgi desek hem var hem yok olur. ortayı bulmuş oluruz. ve fakat bakıyorum şimdi. o zaman şair ne için seslenirdi. eksik kalırdı. yola gelmeyi bir kenara bırakmalı artık.
demem o ki
bu olmayan yolu bir kenara çekmeye uğraşmamalı. oldurmak kulun yetebileceği bir şey değil belli. anlama ve inanma kısmı insana bırakılan bu varı cümlesi için biraz fire verdim. bu fireler yola inancı da kaybetmiş. varı cümlelerinin gereklilik yahut hikaye geçmiş zamanda bulunması da bir sır sayılabilirdi.
e'si şöyle
yolları bir yerlere dahil etmek çekelemek beni aşan durumlar
ve ben yolumda savrulmaya devam ederken ve de bir yandan yolun varlığını tescillerken zihne. başka yolları da dahil etme derdini de edinmeden. aynı zamanda dahil etmeme çabasında bulunurken ve bağlılık yoruculuğundan bir lokmaya sahipken zaten. aslında bu durumda idealim beraber koşmak olması. yahut koşmaya hevesi bulabilmek. bir yanlışın olduğunu hissettirmez. çünküsü ise şairin seslenişini sahiplenmektir belki de sadece
'bu benim yolum susmayan
susamayan denizlerin yolcusuyum artık
artık yolcuyum'
az
3 Mart 2019 Pazar
yitik bi' zaman - bil
Azaldım
Savaşamıyorum artık
Mecalim
Kalmadı
Yoruldum
O kadar ki
Ki gibi ki
Yaşım yirmiliymiş gibi ki
Küçükmüşüm daha
Büyükmüşüm gibi ki
Yaşla bir alakası varmış gibi ki
Tüm mesele bu değilmiş
Büyütmüşüm gibi ki
Bunun farkında mısın ki
Biliyormuşum gibi
Ki
Öyle ki
Bilemiyorum
Şimdi sana renklerimden bahsedeyim
Renklerle aram gri gibi
Ne sarı
Ne kırmızı
Ne mor
Gri gibi
Hem var hem yok gibi
Gibi gibi işte
Başına gidiyorum
En beyazına önce
Beyaz vardı
Varmış
Farkında değildim
Bütün renklerim vardı beyazda
Varmış
Renkleri kaybettim sonra
Siyah kaldı
Kalmış
Beyaz renklerle gidince
Hiçbir şey kalmamış elimde
Hiç
O kadar hiç ki
Siyah demişler
Kararmış gibi pencerem
Karaymış gibi
Siyahmış işte
Renkleri kaybetmişim
Pencereyi aralamamışım siyahtan da aramamışım onları
Pencereymiş o da
Kapımmış pencerem
Penceremmiş kapım.
Gri vardı sonra
Artık varmış değil
Vardı artık
Vardı ve anladım
Pencerem yıkandıkça grileştim
Gri oldu pencerem
Grileştirdim
Beyaz getirdim pencereme
Burada dur dedim
Dur burada
Siyah çok karanlık
Görmemi sağla
Penceremde panjur olmuş beyaz da
Ağarmışım böyle işte
Mışım
Gri dedim
Vardı
Beyaz vardı ucundan
Diğer renkler hala yok
Siyah hepsi gibiydi aslında
Beyaz hiçbiri gibiydi
Siyah da beyaz gibiydi bir yerde
Karıştırdım akla karayı
Ayıramadım
Hangisinde renkler vardı bilemedim
Bilemiyordum
Bilemiyorum
Gri dedim işte
Gri vardı
O kadar
Alıştım griye
Sadece gri
Gri kaldım
Tam ortasında ikisinin
Griye alıştım
Gri vardı ya
Sen geldin pencereme
Sen geçtin penceremden
Sen geçtin ve uzaklaştın
Gri gitmiş
Miş
Şimdi siyah ve beyaz var penceremde
Hangisi hangisi hala bilemiyorum
Sen biliyorsundur
Renkleri özlemişim bir de biliyor musun
Bil ama
Gri gibi özledim renkleri
Ne sarı
Ne kırmızı
Ne mor
Gri gibi
O da varmış gibi işte
Kalmış gibi
Özletme
Özledim çünkü.
Ve
Gel
Renklerim
Sendeymiş
Miş.
Savaşamıyorum artık
Mecalim
Kalmadı
Yoruldum
O kadar ki
Ki gibi ki
Yaşım yirmiliymiş gibi ki
Küçükmüşüm daha
Büyükmüşüm gibi ki
Yaşla bir alakası varmış gibi ki
Tüm mesele bu değilmiş
Büyütmüşüm gibi ki
Bunun farkında mısın ki
Biliyormuşum gibi
Ki
Öyle ki
Bilemiyorum
Şimdi sana renklerimden bahsedeyim
Renklerle aram gri gibi
Ne sarı
Ne kırmızı
Ne mor
Gri gibi
Hem var hem yok gibi
Gibi gibi işte
Başına gidiyorum
En beyazına önce
Beyaz vardı
Varmış
Farkında değildim
Bütün renklerim vardı beyazda
Varmış
Renkleri kaybettim sonra
Siyah kaldı
Kalmış
Beyaz renklerle gidince
Hiçbir şey kalmamış elimde
Hiç
O kadar hiç ki
Siyah demişler
Kararmış gibi pencerem
Karaymış gibi
Siyahmış işte
Renkleri kaybetmişim
Pencereyi aralamamışım siyahtan da aramamışım onları
Pencereymiş o da
Kapımmış pencerem
Penceremmiş kapım.
Gri vardı sonra
Artık varmış değil
Vardı artık
Vardı ve anladım
Pencerem yıkandıkça grileştim
Gri oldu pencerem
Grileştirdim
Beyaz getirdim pencereme
Burada dur dedim
Dur burada
Siyah çok karanlık
Görmemi sağla
Penceremde panjur olmuş beyaz da
Ağarmışım böyle işte
Mışım
Gri dedim
Vardı
Beyaz vardı ucundan
Diğer renkler hala yok
Siyah hepsi gibiydi aslında
Beyaz hiçbiri gibiydi
Siyah da beyaz gibiydi bir yerde
Karıştırdım akla karayı
Ayıramadım
Hangisinde renkler vardı bilemedim
Bilemiyordum
Bilemiyorum
Gri dedim işte
Gri vardı
O kadar
Alıştım griye
Sadece gri
Gri kaldım
Tam ortasında ikisinin
Griye alıştım
Gri vardı ya
Sen geldin pencereme
Sen geçtin penceremden
Sen geçtin ve uzaklaştın
Gri gitmiş
Miş
Şimdi siyah ve beyaz var penceremde
Hangisi hangisi hala bilemiyorum
Sen biliyorsundur
Renkleri özlemişim bir de biliyor musun
Bil ama
Gri gibi özledim renkleri
Ne sarı
Ne kırmızı
Ne mor
Gri gibi
O da varmış gibi işte
Kalmış gibi
Özletme
Özledim çünkü.
Ve
Gel
Renklerim
Sendeymiş
Miş.
7
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)