30 Mart 2019 Cumartesi

sonu

gördüğünüz tüm kötü insanlar benim. tüm iyi insanlar da benim. hepsini içimde taşıyorum. hepsini içimde yaşıyorum. haklısınız yaşanılan acıların hepsini bilemem. yaşamadığım için özümseyemem. ama bahsedilirse anlayabilirim bir miktar belki. doğrudur ki kimse başkasının acılarını anlayamaz tam olarak aslında. düşünürüm geçenleri. sonra geçmişi uzadıkça dalga geçebilmeyi öğrenirim ve onların tamamlığını indirgemiş olurum. ciddiyetinden uzaklaşırım artık taşıdıklarımın. başkası yaşamış da hissediyormuş gibi gelir bana bu durum. bu yüzden başkasının dile getirdiği acısı bana anladığımı hissettirir. ama kendi anlattıklarımın karşıya geçme oranını yahut geçse bile benimseme oranının düşüklüğü gözümdeyken aynısının başkası için de olduğunu düşünürüm. bu kadardır empati denilen. niceliği bu düşünceme kadar. ya da diğerlerinin bu düşüncesine.
-ölüm piyano verdi-


30.03.19

27 Mart 2019 Çarşamba

konuş

 üzülme diyorlar
 üzülme
 sen de uyguluyorsun hep
 çünkü sana gelen tüm öneriler önemli
 sevmezsin es geçmeyi
 bu işte
 sonra üzülmesem diyorsun
 yoğunluk yıpratmaya başladı
 üzülme
 ilişkilerin takılıp düşüyor
 üzülme
 yaşadığın yer daralmış sana
 üzülme
 sorumlulukların aksamış
 üzülme
 eskiler hatırlanma haddinde bulunmuş
 üzülme be
 üzülme sen
 dayan hep böyle
 hakkın yok çünkü ona
 o kadarına
 bilirsin insanlara hep güler yüzünü göstermelisin
 bunu ister onlar
 bir kere olsun sadece aksi olamaz.

 bırakın kederimde kaybolayım
 siz bırakın
 ben başkasını beklerim çünkü
 ve beklerim hiç çıkmaz benim
 çünkü çoktur
 niceliği değil niteliği.
 fazladır bana o bekler.
 çünküsü o bekler başkaya işler
 bana gelmez efendiler.
 ve ben de kendimle ufak konuşmalar yapıp sızılanayım bırakın.

 ama
 iyi ki varsınız.


27.3.19

17 Mart 2019 Pazar

ben efsaneyim

 analiz zamanımdır
 şimdi tam
 paylaşılması reva olan düşünleri dökmem zamanı.
 girizgahın önemi ikinci ve asıl bölüm yetişemez. fakat artık geçmeli.

 öyle ki bu yazının niteliğini tamamında pekiştirmeyip tek cümlesine odaklamak idealim değil. zihnimde terimler kafes dövüşü yaparken düşü aktarma eyleminde bulunmak da idealimi örselemekte. ancak analizimi aktararak gerçekliğime odaklanmam mümkün olacaktır. ve kelimelerle cebelleşmek zihnimi üzüyor. küçük benler bir olmuş aktar da kurtul diye tezahürat yaparken bir yandan dengeleri ayarlayamamak adına varımla yoğumla çabalıyorum. yani devam ediyorum aktaramamaya. ve bu yazı bittiğinde hedefe ulaşmış bir kaplumbağanın mutluluk dengesinde zihnimdeki küçük benleri görevlerine geri gönderebilirim. ancak o zaman işte güzele yaklaşmış olurum bir adım daha. düşündüğümü yaparak. yapmış olarak. şimdiye kadar hep aklımda kalacağına yaptım demeyi tercihledim. olamadının olumsuzluğunu üzerime almaktan çekinerek. olmadı dedim o zamanlarda. ben yaptım ama olmadı dedim. aklımdaydı gerçekleştirdim dedim. elimden gelen elimde kalmadı dedim. hep ama. ipleri elimde bulduğum ilk zamandan beri. fakat şimdi. diyorum ki elimden gelir. kalmasını istemezsem. ama artık o iplerle uğraşmak düğüm olasılığı yüzünden geri püskürtmekte beni. şimdi işte diyorum bir şeyler yapmadan pişman olayım. kendi ellerimle düğüm yapmayayım bileklerime. illa düğüm olacaksa benim yüzümden olmasın en azından. bu da bir şeylerle uğraşmaya girişme korkusunun avuntusu. ve bu sefer geride kalan olsam. hiç koşmasam sınırları bulma merakıma yenilip. zaten 'sonsuz bir at hiç koşmuyorken de attır'. ve mıknatıssız pusulam yardımıyla düzlüğe çıkarım yine elbette. bu sefer cesur olmayan kalarak. aynı zamanda bunun tedbirliğini yanımda tutarak.


a

8 Mart 2019 Cuma

Artık

 yürüyorum
 bir yolum var
 benim bir yolum var
 benim bir yolum
 benim mi yolum var
 reddederken varlığını. istemezken. bağlanmayı. bağlı kalmayı. bunların hepsi olagelirken o yolda yürümek. farkındalıksız bulunmak. uydurmak. kelime uydurmak o anına yaraşacak olasıda. an. ve ayırtkın vurgulara dikkat çekmek ana konunun yanındaki yoldan. ana yola geçememek bir türlü ve geçmeye yeltenmeyerek uzatmak.
 ilerde bir geçit var
 yoluma ulaştıran beni.
 ben demiştim yürüyorum
 bak severim belli ki adımlamayı.
 bu yol nasıl
 bu yol ayrık
 aykırı diğerlerine
 aykırı kendine
 aykırı asfalt adabına
 aykırı bir yol bu
 yol işlerinde böyle bir yol yok
 ben bulmuşum
 yol olduğunu kabul edecek olursak eğer
 çünkü dedik ya bu denli uyumsuzken olasılığına
 aslında belki de yoktur
 sana bir sır veriyorum bak
 ben de olmadığını sanarım bu yolun.
 çünkü o eski yollardan çıkalı çok oldu
 yolsuzumdur sanarım bu sebep.
 bağlılık
 yorucu sadece. ve kısaca. hem sebep hem süreç hem sonuç yoruculuk bağlılık adına. bunu istemem artık ki. biliyoruz ki bağ işleri. merkeziyetçilik uzak durulan yolumuzda. yoldan bahsolundu. aslında ona çizgi desek hem var hem yok olur. ortayı bulmuş oluruz. ve fakat bakıyorum şimdi. o zaman şair ne için seslenirdi. eksik kalırdı. yola gelmeyi bir kenara bırakmalı artık.
 demem o ki
 bu olmayan yolu bir kenara çekmeye uğraşmamalı. oldurmak kulun yetebileceği bir şey değil belli. anlama ve inanma kısmı insana bırakılan bu varı cümlesi için biraz fire verdim. bu fireler yola inancı da kaybetmiş. varı cümlelerinin gereklilik yahut hikaye geçmiş zamanda bulunması da bir sır sayılabilirdi.
 e'si şöyle
 yolları bir yerlere dahil etmek çekelemek beni aşan durumlar
 ve ben yolumda savrulmaya devam ederken ve de bir yandan yolun varlığını tescillerken zihne. başka yolları da dahil etme derdini de edinmeden. aynı zamanda dahil etmeme çabasında bulunurken ve bağlılık yoruculuğundan bir lokmaya sahipken zaten. aslında bu durumda idealim beraber koşmak olması. yahut koşmaya hevesi bulabilmek. bir yanlışın olduğunu hissettirmez. çünküsü ise şairin seslenişini sahiplenmektir belki de sadece
 'bu benim yolum susmayan
 susamayan denizlerin yolcusuyum artık
 artık yolcuyum'


az

3 Mart 2019 Pazar

yitik bi' zaman - bil

 Azaldım
 Savaşamıyorum artık
 Mecalim
 Kalmadı
 Yoruldum
 O kadar ki
 Ki gibi ki
 Yaşım yirmiliymiş gibi ki
 Küçükmüşüm daha
 Büyükmüşüm gibi ki
 Yaşla bir alakası varmış gibi ki
 Tüm mesele bu değilmiş
 Büyütmüşüm gibi ki
 Bunun farkında mısın ki
 Biliyormuşum gibi
 Ki
 Öyle ki
 Bilemiyorum

 Şimdi sana renklerimden bahsedeyim
 Renklerle aram gri gibi
 Ne sarı
 Ne kırmızı
 Ne mor
 Gri gibi
 Hem var hem yok gibi
 Gibi gibi işte
 Başına gidiyorum
 En beyazına önce
 Beyaz vardı
 Varmış
 Farkında değildim
 Bütün renklerim vardı beyazda
 Varmış
 Renkleri kaybettim sonra
 Siyah kaldı
 Kalmış
 Beyaz renklerle gidince
 Hiçbir şey kalmamış elimde
 Hiç
 O kadar hiç ki
 Siyah demişler
 Kararmış gibi pencerem
 Karaymış gibi
 Siyahmış işte
 Renkleri kaybetmişim
 Pencereyi aralamamışım siyahtan da aramamışım onları
 Pencereymiş o da
 Kapımmış pencerem
 Penceremmiş kapım.
 Gri vardı sonra
 Artık varmış değil
 Vardı artık
 Vardı ve anladım
 Pencerem yıkandıkça grileştim
 Gri oldu pencerem
 Grileştirdim
 Beyaz getirdim pencereme
 Burada dur dedim
 Dur burada
 Siyah çok karanlık
 Görmemi sağla
 Penceremde panjur olmuş beyaz da
 Ağarmışım böyle işte
 Mışım
 Gri dedim
 Vardı
 Beyaz vardı ucundan
 Diğer renkler hala yok
 Siyah hepsi gibiydi aslında
 Beyaz hiçbiri gibiydi
 Siyah da beyaz gibiydi bir yerde
 Karıştırdım akla karayı
 Ayıramadım
 Hangisinde renkler vardı bilemedim
 Bilemiyordum
 Bilemiyorum
 Gri dedim işte
 Gri vardı
 O kadar
 Alıştım griye
 Sadece gri
 Gri kaldım
 Tam ortasında ikisinin
 Griye alıştım
 Gri vardı ya
 Sen geldin pencereme
 Sen geçtin penceremden
 Sen geçtin ve uzaklaştın
 Gri gitmiş
 Miş
 Şimdi siyah ve beyaz var penceremde
 Hangisi hangisi hala bilemiyorum
 Sen biliyorsundur
 Renkleri özlemişim bir de biliyor musun
 Bil ama
 Gri gibi özledim renkleri
 Ne sarı
 Ne kırmızı
 Ne mor
 Gri gibi
 O da varmış gibi işte
 Kalmış gibi

 Özletme
 Özledim çünkü.
 Ve
 Gel
 Renklerim
 Sendeymiş
 Miş.


7